Kanser Nedir

Kanserle Mücadelede Önerilerimiz

Yaşamın Renklerini Korumak: Kanserle Mücadelede Önerilerimiz 

Kanser, günümüzde en yaygın sağlık sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı’nın verilerine göre, 2022 yılında yaklaşık 20 milyon kişi kansere yakalanırken, 9,7 milyon kişi bu hastalık sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Dünya genelinde yaklaşık her 5 kişiden 1’inin hayatı boyunca yakalandığı bu hastalığın en çok görülen türleri; akciğer, meme, kolorektal ve prostat kanserleridir. Bu veriler, kanserle mücadelenin önemini gözler önüne sermektedir.

Kanser Türleri Nelerdir? 

Kanser, vücuttaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu ortaya çıkan bir hastalık grubudur. Amerikan Kanser Derneği’ne göre, 200’den fazla kanser türü bulunmaktadır. 

En yaygın kanser türleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Akciğer Kanseri: Genellikle sigara kullanımıyla ilişkilendirilen, akciğer dokusunda anormal hücre büyümesiyle oluşan ciddi bir kanser türüdür. Erken teşhis hayati önem taşır ve öksürük, nefes darlığı gibi semptomlarla kendini gösterebilir. 
  • Meme Kanseri: Çoğunlukla kadınlarda görülen, meme dokusunda başlayan bir kanser türüdür. Düzenli taramalar ve kendi kendine muayene erken teşhis için önemlidir. Genetik faktörler, yaş ve hormonal değişiklikler risk faktörleri arasındadır. 
  • Prostat Kanseri: Erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biri olup prostat bezinde gelişir. Yaş ilerledikçe risk artar. Erken evrelerde genellikle belirgin semptom göstermez, bu nedenle düzenli kontroller önemlidir. 
  • Kolorektal Kanser: Kalın bağırsak veya rektumda başlayan bir kanser türüdür. Diyet, yaşam tarzı ve genetik faktörlerle ilişkilidir. Düzenli kolonoskopi taramaları erken teşhis için kritik öneme sahiptir. 
  • Cilt Kanseri: Güneş ışınlarına aşırı maruz kalma sonucu sıklıkla gelişen bir kanser türüdür. Melanom en tehlikeli formudur. Düzenli cilt muayeneleri ve güneşten korunma önemlidir. 
  • Mide Kanseri: Mide duvarında başlayan bir kanser türüdür. Sigara kullanımı ve bazı diyet alışkanlıkları risk faktörleri arasındadır. Erken evrelerde teşhisi zor olabilir, bu nedenle şüpheli semptomlarda hekime başvurmak önemlidir.
Kanser Riskini Azaltmak İçin Neler Yapmalıyız? 

Kanser riskini azaltmak için yapabileceğimiz birçok şey vardır. Amerikan Kanser Derneği’nin önerilerine göre:

  1. Sigara ve tütün ürünlerinden uzak durun: Sigarayı bırakmak veya hiç başlamamak, akciğer kanseri başta olmak üzere birçok kanser türü riskini önemli ölçüde azaltır. 
  2. HPV’den korunun: HPV aşısı yaptırmak ve güvenli cinsel yaşam, rahim ağzı kanseri gibi HPV ile ilişkili kanserlerin riskini düşürür. 
  3. Sağlıklı beslenin: Sebze, meyve, tam tahıllar ve sağlıklı proteinlerden oluşan dengeli bir diyet, kanser riskini azaltmaya yardımcı olur. 
  4. Fiziksel aktiviteyi artırın: Düzenli egzersiz yapmak, birçok kanser türünün riskini azaltır ve genel sağlığı iyileştirir. 
  5. Alkol tüketimini sınırlayın: Aşırı alkol tüketimi çeşitli kanser türleriyle ilişkilidir. Tüketimi azaltmak veya tamamen bırakmak riski düşürür. 
  6. Güneşten korunun: Güneş kremi kullanmak, koruyucu giysiler giymek ve aşırı güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınmak, cilt kanseri riskini azaltır.
Kanser Tedavileri Nelerdir? 

Kanser tedavileri, hastalığın türüne, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Başlıca kanser tedavi yöntemleri şunlardır:

  1. Cerrahi: Tümörün cerrahi olarak çıkarılması. Özellikle erken evre kanserlerde etkili bir yöntemdir.
  2. Kemoterapi: Kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini durdurmak için ilaç kullanımı.
  3. Radyoterapi: Yüksek enerjili ışınlar kullanarak kanser hücrelerini yok etme.
  4. İmmünoterapi: Bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücrelerine karşı savaşmasına yardımcı olan tedavi yöntemi.
  5. Hedefe yönelik tedaviler: Kanser hücrelerinin spesifik özelliklerini hedef alan ilaçlarla uygulanan tedavi.
Kanserden Korunmak Mümkün mü? 

Kanserden tamamen korunmak mümkün olmasa da, risk faktörlerini azaltmak ve erken teşhis için bazı önlemler alınabilir. Sağlıklı yaşam tarzı seçimleri, düzenli sağlık kontrolleri ve taramalar kanser riskini azaltmada önemli rol oynar. Ayrıca, sigarayı bırakmak, sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak gibi yaşam tarzı değişiklikleri de kanser riskini önemli ölçüde düşürebilir.

Kanser Olduktan Sonra Beslenme Düzeni Nasıl Olmalıdır? 

Kanser tanısı aldıktan sonra beslenme, tedavi sürecinde ve sonrasında önemli bir rol oynar. Amerikan Kanser Derneği’ne göre kanserli hastalar için bazı beslenme önerileri:

  1. Protein alımını artırın: Kas kütlesini korumak için önemlidir. Yağsız et, balık, yumurta, baklagiller gibi protein kaynaklarını tercih edin.
  2. Sebze ve meyve tüketimini artırın: Antioksidanlardan zengin besinler tüketin.
  3. Tam tahıllı ürünleri tercih edin: Lif açısından zengin besinler bağırsak sağlığını destekler.
  4. Şeker ve işlenmiş gıdaları sınırlayın: Bu tür gıdalar inflamasyonu artırabilir ve kanser hücrelerinin büyümesini destekleyebilir.
  5. Yeterli sıvı alın: Özellikle tedavi sırasında dehidrasyonu önlemek için önemlidir.
Kanserli Bireyler İçin Sporun Faydaları 

Kanser tedavisi gören ve sonrasında iyileşme sürecinde olan bireyler için fiziksel aktivite birçok fayda sağlar. Sporun faydaları şunlardır:

  • Yorgunluğu azaltır.
  • Kas kütlesini korur.
  • Kardiyovasküler sağlığı iyileştirir.
  • Yaşam kalitesini artırır.
  • Nüks riskini azaltır.
Kanserli Bireylerin Stresi Azaltması Neden Önemlidir? 

Kanser tanısı ve tedavisi süreci, hastalar ve aileleri için büyük bir stres kaynağı olabilir. Stresin yönetilmesi, hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için önemlidir. Yüksek stres seviyesi, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve tedaviye yanıtı olumsuz etkileyebilir.

Kanserli bireylerde stresi azaltmanın faydaları şunlardır:

  1. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
  2. Uyku kalitesini artırır.
  3. Anksiyete ve depresyonu azaltır.
  4. Yaşam kalitesini yükseltir.
  5. Tedaviye uyumu artırır.

Bu yazı Grup Florence Nightingale Hastaneleri tarafından hazırlanmıştır.

Kanser hastalığı hakkındaki diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz. 

KANSER NEDİR?

KANSER NEDİR?

Kanser, anormal hücrelerin hızla bölünerek diğer doku ve organlara yayılıp onları istila etmesiyle ortaya çıkan geniş bir hastalık grubudur. Bilinen 200’den fazla kanser türü vardır ve hızlı büyüyen kanser hücreleri tümörlere sebebiyet vererek vücudun düzenli işleyişini de engeller. Hücrelerin hızla büyümesi sonucu meydana gelen iyi huylu, kötü huylu ve prekanseröz (premalign) tümörler söz konusudur.

İyi huylu tümörler genellikle diğer dokulara yayılmaz ve tehlike oluşturmaz. Ancak kötü huylu tümörler, metastaz adı verilen vücudun diğer dokulara ve organlarına yayılmasıyla kişide hayati tehlike meydana getirebilir.

Prekanseröz (veya premalign) ise kansere dönüşebilecek (veya gelişmesi muhtemel) anormal hücreleri içeren durumu tanımlar. Yaygın görülen ve ölümcül olabilen kanser türleri akciğer, lenf, lösemi prostat, meme ve kolon kanseridir.

KANSER ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Yaklaşık 200 farklı kanser çeşidir vardır bunların görülme sıklığı kişiden kişiye farklılık gösterir. En yaygın görülen kanser çeşitleri ise akciğer, lenf, lösemi, prostat, meme, tiroid, rahim ve kolon kanseridir.

Genel olarak kanser çeşitleri şöyle sıralanabilir:

  • Akciğer kanseri

  • Meme kanseri

  • Prostat kanseri

  • Lenfoma

  • Lösemi

  • Beyin tümörleri

  • Kolon kanseri

  • Tiroid kanseri

  • Rahim ağzı kanseri

  • Böbrek kanseri

  • Yumurtalık kanseri

  • Mide kanseri

  • Pankreas kanseri

  • Cilt kanseri

  • Göz kanseri

  • Yemek borusu kanseri

  • Testis kanseri

KANSER NEDEN OLUR?

Kanser, hücrelerin içindeki DNA’da meydana gelen mutasyonlar ve anormal büyümeler sonucu meydana gelir. Yapısal nedenlerle birlikte kansere neden olan durumlar arasında genetik faktör, çevresel faktörler, yoğun güneş ışını, sigara-alkol tüketimi, kanserojen maddeye maruz kalma, kötü beslenme ve stres yer alır.

Kanserin nedenleri şu başlıklar altında toplanabilir:

  • Genetik faktör
  • Çevresel faktörler
  • Aşırı sigara-alkol tüketimi
  • Yoğun güneş ışını
  • Kanserojen maddeye maruz kalma
  • Radyasyon
  • Obezite
  • Stres
  • Hareket azlığı
  • Hormonal ilaçlar
  • Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar
  • Hava kirliliği
KANSER EVRELERİ NELERDİR?

Yaygın olarak görülen birçok kanserin dört evresi söz konusudur. Bu evreler kanserin boyutu, şiddeti ve vücuttaki konumları gereği değişkenlik gösterir.

Kanseri dört aşaması şöyledir:

Evre 1: Kanser küçük bir alandadır ve henüz lenf düğümlerine veya diğer dokulara yayılmamıştır.

Evre 2: Kanser bağlı bulunduğu alanda yayılıp büyümüş ve kısmi olarak lenf düğümlerine sıçramış olabilir diğer dokulara yayılmamıştır.

Evre 3: Kanserin büyüyüp geliştiği ve lenf düğümleriyle birlikte diğer dokulara yayıldığı evredir.

Evre 4: Bu evreye ilerlemiş kanser evresi veya metastatik kanser adı da verilir. Dördüncü evrede kanser hücreleri vücudun diğer organ ve dokularına yayılmıştır. Bu evrede kişinin hayati tehlikesi söz konusu olabilir.

Genellikle dört evre şeklinde görülen kanser hastalığında ayrıca sıfırıncı evre vardır. Bu evre en erken evre olarak kabul edilir ve kanserli hücrelerin kanserin başladığı bölgede hâlâ lokalize olduğunu tanımlar. Bu evrede olan kanserler genellikle kolayca tedavi edilebilir ve bir tehlike unsuru oluşturmaz.

KANSER BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kanser belirtileri kişiden kişiye veya kanserin türüne göre değişebilmekle birlikte kanser türlerinde ortak olarak karşılaşılan kanser belirtileri arasında kilo kaybı, vücut ağrıları, vücudun belirli bölgelerinde kitle oluşumu, diş eti kanamaları, şiddetli yorgunluk ve halsizlik, geçmeyen öksürük, kolaylıkla vücut kanaması veya morarmaları ve beslenme bozukluğu yer alır.

Kanser türlerinde ortak ve yaygın olarak görülen genel kanser belirtileri şunlardır:

  • İstemsiz kilo kaybı
  • Kronik halsizlik ve şiddetli yorgunluk
  • Ciltte veya gözlerde sararma
  • Kızarıklıklar, yaraların geç iyileşmesi gibi cilt sorunları
  • Kabız, ishal, dışkı şekli değişimi gibi bağırsak hareketlerinde değişme
  • Zorlayıcı kas ve vücut ağrıları
  • Lenf bezlerinde şişme sonucu koltuk altı, meme gibi noktalarda büyüyen kitleler
  • Tekrar eden öksürük
  • Nefes almada güçlük
  • Özellikle geceleri artabilen ateş
  • Diş eti kanaması
  • Vücutta kanama veya morarmalar
  • İdrardan kan gelmesi
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Baş ağrıları ve nöbetler
  • Yutma güçlüğü
  • Ses kısıklığı
  • Yemek yedikten sonra sürekli hazımsızlık

Beslenme bozukluğu ve yoğun kilo kaybı

Vücutta büyüme gösteren kanser hücreleri sağlıklı hücrelere göre daha fazla enerjiye ihtiyaç duyarak vücudun dinlenirken normalde olduğundan daha fazla kalori yakmasına sebep olur ve bu durum da kanser hastalarını zayıflatır.

Kas ve vücut ağrıları 

Meydana gelen ve dokulara yayılan tümörler büyüdükçe sinirlere, kemiklere veya organlara baskı yapar ve kişiyi zor duruma düşürebilecek vücut ağrıları meydana getirir.

Kronik halsizlik ve şiddetli yorgunluk

Genel olarak tümörün büyümesi kişide halsizlik ve yorgunluğa neden olabilir. Nefes darlığı, anemi, ağrı veya kandaki oksijen seviyesinin azalması (hipoksi) gibi diğer kanser semptomları da yorgunluğu tetikleyen faktörlerdendir.

Lenf bezlerinde şişlik veya sertlik

Metastatik yani diğer organlara yayılan kanserler sıklıkla tümörün yakınındaki lenf düğümlerinin şişmesine sebebiyet verir.

Ciltteki ben ve siğillerde değişim

Ciltteki mevcut benlerin sayısında, şeklinde ve boyutunda meydana gelen artışlar cilt kanserinin belirtileri arasında yer alır ancak her ben değişimi kanser değildir. Kesin tanı için dermatoloji uzmanına başvurmanız gerekir.

Geceleri ortaya çıkan yüksek ateş

Özellikle geceleri ortaya çıkan yüksek ateş, genellikle birçok kanser türünün ortak semptomu olarak bilinir ancak enfeksiyon kaynaklı da meydana gelebilir. Bu gibi durumlarda doktora başvurmanız daha sağlıklı olacaktır.

Geçmeyen balgamlı ve kanlı öksürük

Akciğer kanserinin yaygın belirtileri arasında geçmeyen balgamlı öksürükle birlikte öksürürken ağızdan kan gelmesidir.

Diş etlerinde kanama

Özellikle löseminin belirtileri arasında gösterilen diş eti kanaması, lösemi hastalarının kanındaki trombosit sayısının düşüklüğünden kaynaklanır.

İyileşmeyen veya çok geç iyileşen yaralar

İyileşmeyen yaralar genellikle cilt kanseriyle ilişkilendirilir. Uzun süre iyileşmeyen yaralar söz konusuysa cilt doktoruna başvurmanız gerekir.

Meydana gelen bu belirtiler kişinin her zaman kanser olduğuna işaret etmeyebilir. Belirtilerin altında farklı hastalıklar yatabileceği gibi kanser belirtileri ortaya çıktığında vakit kaybetmeden doktora gitmek erken teşhis ve hastalığın iyileşmesi açısından büyük önem taşır.

KANSER NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Kanseri teşhis etmek için kullanılan araçlar genellikle laboratuvar testleri, görüntüleme çalışmaları ve diğer invaziv veya non-invaziv prosedürleridir.

Fiziksel muayeneler 

Kansere işaret eden yumrular, kitleler, lezyonlar veya cilt rengindeki değişiklikleri değerlendirmek için doktor tarafından fiziksel muayene yapılır.

Tam kan sayımları (CBC) 

Tedavi sırasında anemi, enfeksiyon veya diğer komplikasyonların gelişimi izlenirken, kandaki lösemiyi düşündüren anormallikler kan değerleriyle tespit edilebilir.

Tümör belirteç testleri 

Tümör belirteç testleri kanda kanser varsa yükselme eğilimi gösteren maddeleri ölçmek için kullanılan kan testleridir. Bunlar arasında prostat kanserini saptamak için prostata özgü antijen testi (PSA), hem meme hem de yumurtalık kanseri için kullanılan BRCA1 ve BRCA2 testleri ve bir dizi kanserle ilişkili bir tümörü saptamak için kullanılan CA-125 testi bulunur.

Akış sitometrisi 

Akış sitometrisi, sıvı içinde süspanse edilmiş hücreleri değerlendirir ve bir kan veya kemik iliği örneğinden lösemi veya lenfoma teşhisinde faydalıdır.

Biyopsi 

Biyopsi, mikroskop altında değerlendirme için vücuttan bir doku veya sıvı örneğinin alınmasıdır. İnce iğne aspirasyonu (FNA), çekirdek iğne biyopsisi, koni biyopsisi veya ameliyatla elde edilebilir.

Görüntüleme testleri 

Görüntüleme testleri, kanseri teşhis etmek için faydalanılan bir yöntemdir. Bu testler X-ışını, bilgisayarlı tomografi (CT) ve manyetik rezonans görüntülemeyi (MRI) içerebilir. Radyoaktif izleyicileri kullanan nükleer tıp görüntüleme, belirli kanser türlerini teşhis edebilirken, pozitron emisyon tomografisi ile tutarlı olarak metabolizmadaki değişiklikler saptanabilir.

Genomik test 

Genomik test bir tümörün kromozomal özelliklerini tanımlamaya yardımcı olabilir ve onkoloğun hastalığı neyin tetiklediğini anlamasına ve en uygun ilaç tedavilerini seçmesine yardımcı olabilir. Bu testlerin çoğu sadece kanseri teşhis etmek için kullanılmaz. Ayrıca kanser hastasının uygulanan tedaviye yanıtını ölçer.

KANSER TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Kanser tedavisi genellikle kanser hücrelerini öldürmek için uygulanan radyoterapi, kemoterapi, ilaçlar, cerrahi yöntemler, hormon tedavisi, immunoterapi ve yaşam tarzında yapılacak bazı değişiklikleri içerir.

Genel olarak kanser tedavisinde uygulanan yöntemler şunlardır:

  • Kemoterapi
  • Radyasyon tedavisi
  • Ameliyat
  • Hormon tedavisi
  • Biyolojik tepki değiştirici tedavi
  • Kanser için immünoterapi
  • Kanser için hedefe yönelik tedavi
  • Kemik iliği nakli

Uygulanan kanser tedavilerinin kişilerin üstünde meydana gelen yan etkileri ise anemi, mide bulantısı ve kusma, yorgunluk ve ağrı şeklindedir.

KANSERDEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Kanser riskini azaltmak için genel olarak sigara-bırakılmalı, egzersiz yapılmalı, sağlıklı beslenilmeli, yoğun güneş ışınlarından kaçınmalı ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmalısınız.

Genel olarak kanser riskini azaltmak için yapılması gerekenler şöyledir:

  • Sigara ve alkol tüketimi bırakılmalı
  • Düzenli egzersiz yapılmalı
  • Sağlıklı ve dengeli beslenilmeli
  • Yoğun güneş ışınlarından kaçınılmalı
  • Sağlık kontrolleri aksatılmamalı
  • Uyku düzenine dikkat edilmeli
  • Stresten uzak durulmalı

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Bu makalenin yazımında kullanılan kaynağa buradan ulaşabilirsiniz.