Kamu Sektöründe (Devlet Memurları) Refakat İzni

Devlet memurları için refakat izni, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 105. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan yönetmelik hükümleriyle düzenlenmiştir. Kanuna göre, memurun bakmakla yükümlü olduğu (birinci derece) anne, baba, eş, çocuk veya kardeşlerinden birinin ağır kaza geçirmesi ya da tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâlinde refakat izni verilir. Bu izin süresi ilk etapta 3 aya kadar olup (hayati tehlike veya uzun süreli tedavi belgelenirse) gerekli görüldüğü takdirde bir defaya mahsus 3 aya daha uzatılabilir; yani toplamda en fazla 6 aya kadar izin kullanımı mümkündür.

Kanunda “tedavisi uzun süren bir hastalık” içine kanser gibi ağır hastalıklar girer, bu nedenle kanser tedavisi gören birinci derece yakını olan memur bu hükümden yararlanabilir. İzin süresi boyunca memurun aylık ve özlük hakları korunur; yani maaşlı izin verilir, maaşında kesinti yapılmaz.

Memur refakat iznine başvuru için sağlık kurulu raporu alınması şarttır. Memurun bağlı bulunduğu kurum, tam teşekküllü bir hastaneden veya SGK ile sözleşmeli sağlık kuruluşundan en az üç doktorlu sağlık kurulu raporu isteyebilir. Bu raporda refakat gerektiren tıbbi sebepler, refakat edilmediğinde hayatî tehlike olup olmadığı, sürekli bakım ihtiyacı ve öngörülen refakat süresi (en fazla 3 ay) açıkça belirtilmelidir. Örneğin eğitim ve araştırma hastaneleri ya da üniversite hastaneleri bu raporları düzenleyebilir. Çalışan, hastaneden aldığı bu raporu kurumuna sunarak refakat izni talebinde bulunur. Kurum hastalığın durumuna göre izni değerlendirir ve uygun görürse onaylar. Bu usuller “Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Yönetmeliği” ile detaylandırılmıştır.

Özel Sektörde Çalışanlar için Refakat İzni

4857 sayılı İş Kanunu’nda memur hükümlerine benzer bir refakat izni düzenlemesi bulunmamaktadır. Yani özel sektörde çalışan işçiler, kanunen otomatik olarak bir refakat izni hakkına sahip değildir. Bu iznin kullandırılıp kullandırılmayacağı işverenin inisiyatifinde olup, çoğunlukla iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir. Eğer iş yerinde toplu sözleşme yoksa veya sözleşmede düzenleme yoksa, işçi yalnızca işverenden izin isteme hakkına sahiptir. İşveren uygun görürse, ücretsiz izin veya varsa yıllık izin şeklinde izin verebilir. Uygun bulunmazsa zorunlu bir izin verilmeyeceği gibi, işçi de iş sözleşmesi kapsamında ücretli bir hak talep edemez.

Pratikte özel sektörde birinci derece yakını kanser hastası olan işçi; doktor raporu veya hastane heyet raporu ile hastanın durumunu belgeleyerek işverene müracaat eder. İşverence refakat izni verilmesi durumunda bu izin genellikle ücretsiz izin (sigortasız izin) şeklindedir. Bu durumda işçinin maaşından izin günleri kadar kesinti yapılır. İşveren bazen yıllık izin izni kullandırabilir, ancak bu da işveren onayına bağlıdır ve kullanıldığı sürece yıllık izin hakkından düşülür.

Özel sektörde yalnızca 10 güne kadar ücretli izin hakkı tanıyan istisnai bir hüküm vardır: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gereği, %70 ve üzeri engelli ya da sürekli hastalığı olan çocuğu bulunan işçi ebeveynlerden biri, çocuğunun tedavisi süresince yılda 10 güne kadar ücretli izin kullanabilir (bu hüküm refakat izni değil, engelli çocuk bakım iznidir). Kanser hastası bir yakın bakımında ise bu istisna kapsamına girmez; bu nedenle işçi, sağlığı ağır hasta yakınını gerekçe göstererek işverenden (genellikle ücretsiz) izin almak için başvurur

Kaynakça:

Düzenlemeler başlıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 105 ve bu maddeye ilişkin yönetmelik esaslarına dayanır.

Bu yazının kaynağına buradan ve buradan erişebilirsiniz. 

Diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.