Üst Yutak (Nazofarenks) kanseri, üst yutak olarak da bilinen nazofarenks bölgesinde ortaya çıkan bir kanser türüdür. Bu bölge, burun boşluğunun arka kısmı ile boğazın üst kısmını birbirine bağlar. Genellikle yavaş gelişen bu kanser, erken evrelerde belirti vermeyebilir. En sık görülen belirtiler arasında boyunda şişlik, burun tıkanıklığı, burun kanamaları ve işitme kaybı bulunur. Kanser ilerledikçe, baş ve boyun ağrıları da ortaya çıkabilir.

Üst Yutak (Nazofarenks) Kanseri Belirtileri Nelerdir? 

Nazofarenks kanseri belirtileri genellikle erken aşamalarda fark edilmeyebilir, ancak hastalık ilerledikçe boyundaki lenf düğümlerine yayılma en yaygın belirtidir. Boyunda, genellikle ağrısız, büyüyen bir şişlik ilk fark edilen işarettir. Ancak, bu kanser tipi diğer önemli belirtilerle de kendini gösterebilir:

  • Kulak Belirtileri: Eustachi borusunun tıkanması sonucu, özellikle bir kulakta dolgunluk hissi, kulak ağrısı ve işitme kaybı meydana gelebilir. Bu durum, nazofarenks bölgesinde tümörün varlığı nedeniyle borunun bloke olmasıyla ilişkilidir. Orta kulakta sıvı birikmesi de işitme problemlerine yol açabilir.
  • Burun ve Boğaz Belirtileri: Nazofarenks kanserinin sık görülen bir belirtisi de burun tıkanıklığıdır. Özellikle tek taraflı tıkanıklık ve buna eşlik eden burun kanamaları, hastalığın ilerlediğini gösterebilir. Burundan iltihaplı ve kanlı akıntılar da görülebilir. Ayrıca boğazda sürekli bir rahatsızlık hissi veya yutma güçlüğü yaşanabilir.
  • Yüz ve Göz Belirtileri: Kanser, sinirleri etkilediğinde yüzde şişlik ve hatta yüzün veya gözün bir kısmında felç gelişebilir. Bu felç, tümörün sinirler üzerinde baskı yapmasıyla meydana gelir ve yüz hareketlerinde kısıtlamaya neden olabilir. Gözde bulanık görme veya göz kapağında düşme de ortaya çıkabilir.
  • Diğer Belirtiler: Baş ağrısı, boğazda ve boyunda ağrı, ağız kuruluğu, yutma zorluğu gibi belirtiler de nazofarenks kanserinin ilerlemiş aşamalarında görülebilir. Kanserin çevre dokulara ve sinirlere yayılmasıyla bu belirtiler şiddetlenebilir.

Nazofarenks kanseri, özellikle boyundaki lenf düğümlerine yayılma ile erken aşamada fark edilebilir. Ancak, burun, kulak ve yüz ile ilgili diğer belirtiler de göz ardı edilmemelidir. Erken tanı, bu belirtilerin fark edilmesiyle mümkün olabilir, bu nedenle bu semptomlar görüldüğünde bir uzmana başvurmak önemlidir.

Üst Yutak (Nazofarenks) Kanserinin Sebepleri Nelerdir? 

Nazofarenks kanserinin sebepleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı faktörlerin bu kanserin gelişiminde önemli rol oynadığı bilinmektedir. İşte başlıca sebepler:

  • Epstein-Barr Virüsü (EBV): Bu virüs, enfeksiyöz mononükleoz (öpücük hastalığı) olarak bilinen hastalığa sebep olur ve aynı zamanda nazofarenks kanseri gelişiminde önemli bir rol oynar. EBV, vücutta uzun süre kalarak hücrelerde genetik değişikliklere yol açabilir ve bu da kanser riskini artırabilir.
  • Genetik Yatkınlık: Ailede nazofarenks kanseri öyküsü bulunan bireylerde bu kansere yakalanma riski daha yüksektir. Bu durum, kalıtsal bir yatkınlık olabileceğini ve genetik faktörlerin önemli bir rol oynadığını gösterir.
  • Beslenme Alışkanlıkları: Tuzla kürlenmiş balık ve nitritlerle korunmuş yiyeceklerin fazla tüketimi, nazofarenks kanseri gelişimi ile ilişkilendirilmiştir. Özellikle çocukluk ve genç yetişkinlik döneminde bu tür yiyecekleri sık tüketen bireylerde risk daha yüksektir. Nitritler, gıdalarda koruyucu olarak kullanılan kimyasallardır ve bu maddeler vücutta kanserojen bileşiklere dönüşebilir.
  • Sigara ve Alkol Kullanımı: Diğer baş-boyun kanserlerinde olduğu gibi, sigara ve alkol kullanımı da nazofarenks kanseri riskini artıran faktörler arasında yer alır.

Nazofarenks kanserinin gelişimi, bu faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilir. Hem genetik hem de çevresel faktörler bu hastalığın oluşumunda rol oynamaktadır. Risk faktörlerini azaltmak, özellikle beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmek ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan kaçınmak, kanser gelişme olasılığını düşürebilir.

Üst Yutak (Nazofarenks) Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?

Nazofarenks kanseri tedavisi, kanserin evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Ana tedavi yöntemleri şunlardır:

  • Radyoterapi: Genellikle ilk tedavi seçeneğidir ve tümör hücrelerini yok etmeyi amaçlar.
  • Kemoterapi: İlerlemiş vakalarda radyoterapi ile birlikte veya tek başına kullanılabilir.
  • Cerrahi müdahale: Nazofarenks kanserinde cerrahi genellikle ilk tercih olmasa da bazı vakalarda tümörün çıkarılması için kullanılabilir. Tedavi süreci hastaya özel planlanır ve doktor tarafından takip edilir.

Üst Yutak (Nazofarenks) Kanseri Teşhisi Nasıl Konur?

Nazofarenks kanseri teşhisinde kullanılan yöntemler arasında fiziki muayene ve bazı görüntüleme testleri yer alır. Doktor, şişmiş lenf düğümlerini tespit etmek için boyun bölgesini kontrol eder. Teşhisi doğrulamak için burun ve boğazın endoskopik muayenesi yapılır. Görüntüleme testleri arasında MRI, CT taramaları ve PET taramaları bulunur. Kesin tanı biyopsi ile alınan doku örneğinin incelenmesiyle konur.

Üst Yutak (Nazofarenks) Kanserinin Evreleri Nelerdir?

Nazofarenks kanseri, yayılma ve büyüme durumuna göre evrelere ayrılır:

  • Evre 1: Tümör sadece nazofarenks ile sınırlıdır ve başka bölgelere yayılmamıştır.
  • Evre 2: Tümör nazofarenks dışına, yakındaki dokulara veya boyun lenf düğümlerine yayılmıştır.
  • Evre 3: Tümör daha geniş bir alana yayılmış ve birden fazla lenf düğümünü etkilemiş olabilir.
  • Evre 4: Tümör uzak organlara yayılmıştır (metastaz). Bu evrede tedavi daha karmaşıktır.

Üst Yutak (Nazofarenks) Kanseri Nasıl Önlenir? 

Nazofarenks kanserini önlemek için bilinen spesifik bir yol olmamakla birlikte, bazı yaşam tarzı değişiklikleri riski azaltabilir. Sigara ve alkol tüketiminin sınırlandırılması, EBV enfeksiyonlarından korunma ve sağlıklı beslenme gibi önlemler önemlidir. Tuzla kürlenmiş yiyeceklerin tüketimini azaltmak da önerilen bir diyet değişikliğidir. Ayrıca, yüksek risk grubundaki kişilerin düzenli sağlık kontrollerine gitmesi erken teşhis şansını artırabilir.

Bu yazı Grup Florence Nightingale Hastaneleri tarafından hazırlanmıştır.

Kanser hastalığı hakkındaki diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.