İnsan vücudunu oluşturan hücrelerin kontrolsüz bir biçimde büyümesi sonucunda kanser oluşur. Kanser hastalığı ile ilk defa karşılaşan kişiler karakterlerine de bağlı olarak farklı tepkiler ortaya koyabilirler. Ancak kanser ile mücadele süreci pek çok kişi için farklı açıdan da olsa zorlu bir süreçtir. İlk aşamada hastaların pek çoğunda hastalığı kabullenme konusunda sıkıntılar görülebilir. Bir başka ifadeyle hastalığı ve tedavi olmayı reddedebilirler. Bu süreci isyan duygusu takip eder ve kişi bu hastalığın kendisinin başına neden geldiğini sorgulayabilir. Hastalarda yaşamdan zevk alamama gibi depresyon belirtileri gözlemlenebilir. Bu gibi durumlara karşı kanser hastalarına psikolojik destek ilk tanının konulduğu anda önerilmelidir. Kanser bireyin sadece bedenini değil tüm yaşamını etkileyebilen bir hastalıktır. Kanser tedavisi sona erse bile kanserin nüksetme korkusu kişinin yaşam konforunu bozabilir. Kişi ruhsal olarak sağlıklı olsa da uzun süren bir tedavi sürecinde psikolojik destek almaya ihtiyaç duyabilir. Bu süreçte psikolojik destek almak hastanın kanserle mücadele sürecine destek olur. Bu nedenle psiko-onkoloji kanser tedavisinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Başta uzmanlar ve hastanın yakınları olmak üzere kanser tanısı konulan hastalara yaklaşırken özenli davranmaları gerekir. Kanser ve psikoloji neden-sonuç ilişkisi içerisindedir. Kanser oluşumunun sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte yapılan bazı çalışmalara göre yoğun stres altında olmak kanser oluşumunu tetikleyebilir. Aynı zamanda tedavi sırasında ölüm korkusunun eşlik ettiği yoğun stres tedavinin başarı şansını da düşürebilir. Kanser tedavisi hasta, alanında uzman doktorlar ve hastanın yakınlarının beraber hareket etmesini gerektiren bir süreçtir. Kanser hastaları tedavi sürecinde fizyolojik ve psikolojik olarak ani değişiklikler yaşayabilirler. Bu nedenle hasta yakınlarının da kanser hastasına nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda bilgilendirilmeleri önemlidir.
Kanser Hastalarında Psikolojik Destek Programı
İnsanlar sosyal varlıklardır. Bu nedenle psikolojik destek almak sadece kanser hastaları için değil diğer bireyler için de önemlidir. Kanser hastalarında ise psikolojik destek almak tedaviye uyum sağlaması açısından çok daha önemlidir. Kanser hastalığı ile ilk karşılaşma ve sonrasındaki tedavi süreci hastanın günlük yaşantısında, iş yaşamında, sosyal hayatında, ev içerisinde ailesi ile olan yaşantısında bazı zorlukları ve değişiklikleri de beraberinde getirebilir. Bu süreç hasta için olduğu gibi hasta yakınları için de zorlu bir süreç olabilir. Bu nedenle kanser hastası psikolojisi ile ilgilenen uzmanlar öncelikli olarak hastayı ve hasta yakınlarını hastalık ile ilgili bilgilendirmekle işe başlarlar.
Psikolojik destek programlarının ilk amacı hastanın hastalığı kabul etmesini sağlamaktır. Aksi takdirde hastaların tedaviyi kabul etmesi de zor olabilir. Kanser tedavilerinden bazılarının yan etkileri hastayı kimi zaman güçsüz ve çaresiz hissettirebilir. Destek programlarında hastalar kanser tedavilerinin yan etkilerinin kalıcı olmadığı konusunda da bilgilendirilir. Ayrıca bu yan etkilerden bazıları kanser hastalarının dış görünüşlerinde de değişikliğe neden olabilir. Saç dökülmesi, kilo değişimi gibi değişiklikler hastanın psikolojisini olumsuz yönde etkileyebilir. Tekrar saçlarının çıkmayacağından, eskisi gibi görünemeyeceğinden endişe duyabilir. Kanser hastalarına bu etkilerin geçici olduğu psikolojik destek programındaki uzmanlar tarafından anlatılır.
Kanser Hastalarında Rehabilitasyon Desteğinin Önemi
Kanser olan bir hastanın, hastalığın başlangıcında, kemoterapi veya radyoterapi sırasında, kanserden sonra oluşma ihtimali olan komplikasyonlarda veya hasta tamamen iyileştikten sonraki süreçte yapılan bütün işlemlere kanser rehabilitasyonu adı verilir. Bir başka ifadeyle kanser ve onkolojik rehabilitasyon, kanser hastalarına hastalık sürecinde fiziksel, sosyal ve psikolojik destek sağlamayı amaçlar. Kanser hastalarında rehabilitasyon süreci hastaların sağlık durumları göz önünde tutularak belirlenir.
Kanser rehabilitasyonu hastalığın her evresinde yapılabilir. Rehabilitasyonun evreleri şu şekilde sıralanabilir:
Koruma evresi: Bu evre, hastanın hastalık ile ilk tanıştığı, endişe, korku, anksiyete gibi durumları yoğun olarak yaşadığı bir evredir. Bu nedenle koruma evresinde öncelikle hastaya uygun şekilde yaklaşılır. Hastalık ve tedavi süreci ile ilgili hastaya ve hasta yakınlarına detaylı bilgi verilir.
Restoratif evre: Bu evre kemoterapi, radyoterapi gibi tedaviler alan hastaların günlük yaşamlarını kolaylaştırmayı, tedavilerin yan etkilerini en aza indirmeyi amaçlayan evredir. Hasta fiziksel aktivitenin korunması konusunda bilgilendirilir. Bu süreçte kanser hastası için ailenin desteği de oldukça önemlidir. Bu nedenle restoratif evrede hasta yakınlarına da psikolojik destek sunulur.
Destekleyici evre: Bazı kanser hastalarında kanserli dokular diğer organlara da yayılabilir. Bu süreç hastanın daha umutsuz ve endişeli olmasına neden olabilir. Bunun neticesinde hasta toplumsal hayattan uzaklaşabilir. Destekleyici evrede kanser hastasının fiziksel olarak aktivitelerini arttırmak ve yaşam standartlarını mümkün olduğunca korumak amaçlanır.
Palyatif evre: Bu süreçte hastanın fiziksel, psikolojik ve sosyal olarak oldukça yorulduğu bir dönemdir. Palyatif evrede hastanın yaşam standardının korunması asıl amaçtır.
Kanser tedavilerindeki başarı oranının artması ile birlikte onkolojik rehabilitasyon daha da önemli hale gelmektedir. Onkolojik rehabilitasyon programı hasta yakınları, hemşire, beslenme uzmanı, fizyoterapist gibi alanında uzman kişilerden oluşan bir ekip tarafından yönetilir. Rehabilitasyon ile öncelikle kanser tedavisi gören hastanın yaşam standartlarının korunması amaçlanır. Hastaya kas güçlendirme veya aerobik egzersizleri önerilebilir. Egzersiz, hastanın ruhsal durumuna da olumlu katkı sağlar.
Kanserle Mücadelede Destek Gruplarının Etkisi
Kanser hastasının ailesi ve yakınları hastalık sürecinde hastaya mümkün olduğunca destek olmaya çalışır. Ancak kanser uzun bir tedavi süreci gerektiren bir hastalıktır. Bu süreç hasta yakınlarının da yorulmasına ve hasta için yeterli desteği sağlayamamasına neden olabilir. Kanser hastalarının psikolojisi de her zaman aynı olmayabilir. Bazen ölüm korkusu, planlarını gerçekleştirememe hissi, endişe gibi duygular daha yoğun yaşanabilir. Günümüzde sayısı giderek artan destek grupları sayesinde kanser hastaları kendilerini rahatça ifade edebilir ve yalnızlık hissinden kurtulabilirler. Destek grupları alanında uzman psikologlar tarafından oluşturulabilir. Bu gruplar hem kanser hastasının hem de hasta yakınlarının katılabileceği gruplardır.
Kanser destek gruplarının hastalar üzerindeki etkileri şu şekilde sıralanabilir:
- Hastalığı kabul etmekte zorlananlar hastalığı daha rahat kabullenir
- Hasta ve hasta yakınları gruptaki diğer kişilerin de benzer süreçleri yaşadıklarını bildiği için hislerini ve kaygılarını daha rahat paylaşabilir
- Tedavi sürecinde yaşanan saç dökülmesi, kilo değişimi veya uzuv kaybı gibi bedensel değişikliklere uyum sağlaması kolaylaşır
- Sosyal hayat içerisinde var olma isteği artar
- Kişiler gerektiğinde ölüm üzerine de konuşabilir
Kanser hastalığı tamamen iyileştiğinde de bazı hastalarda tekrar aynı şeyleri yaşama korkusu gelişebilir. Bu gruplar aynı zamanda kişilerin endişe ile başa çıkmasına da yardımcı olur.
Bu makalenin yazımında kullanılan kaynağa buradan ulaşabilirsiniz.