Kanser değil, ben kazandım!
Bir hafta sonu annemle koltukta yatarken, yurt dışında yaşayan kız kardeşimle görüntülü görüşme yapıyorduk. Bir anda elim sol göğsüme değdi ve fark ettim ki üç bilye büyüklüğünde kitleler vardı. O an inanılmaz bir endişe kapladı içimi. “Bu ne olabilir?” diye düşünürken, ertesi gün işe gittiğimde işyeri hekimine başvurdum. Doktor eliyle kontrol ettikten sonra beni Şişli Etfal Hastanesi’nde bir Genel Cerrahi uzmanına yönlendirdi.
Hemen meme ultrasonu ve mamografi için randevu aldım. Ancak, devlet hastanesinde meme ultrasonu randevusu 6 ay sonrasına verilmişti. Mamografimi çektirdikten sonra, ultrason için özel bir hastaneye gitmeye karar verdim. En sevdiğim durum şu oldu: Mamografi sonucu hastane tarafından riskli görüldü ve beni arayarak meme ultrasonu randevusunu kendileri verdi. Bu durum beni daha da endişelendirdi. Meme ultrasonu çekildikten sonra biyopsi talep edildi ve hızlıca randevu verildi. Biyopsi işlemi sonrası Genel Cerrahi Başhekimi bizzat ilgilendi. Sonuçlar açıklandığında, bana iki seçenek sundular: “Ya ameliyat olursunuz ya da 6 ay sonrası için takibe gelirsiniz.” Kitle 1,5 cm büyüklüğündeydi. O an sizin tercihiniz ne olurdu? Ben 6 ay sonraki takibi seçtim, “Endişelenmeye gerek yok” diye düşünmüştüm.
Ardından pandemi patlak verdi. Yoğunluk ve ihmal derken, kontrol sürecimi 6 ay erteledim. Ancak bu süreçte kitle büyüyerek başka bir hal aldı. Tekrar randevu aldım. Mamografi ve meme ultrasonu sonucunda kitle 5 cm’e ulaşmıştı, yani 3 katına çıkmıştı. Biyopsi yapıldı ve sonuçlar olumsuzdu: DCIS (Duktal Carsinoma İn Stu) tanısı konuldu. Kulağa korkutucu gelmese de, bu durumu pandemide tek başıma yürütmeye çalıştım. Bu süreçte en büyük zorluğum son biyopsi esnasında yaşamıştım.
Bir gün, randevum olan doktor yerine Hamdi Hoca benimle ilgilendi. Sabırla her detayı açıkladı. Kitlenin iyi huylu olmadığını ve sol göğsümün alınması gerektiğini söyledi. Ameliyatı Bülent Hocam ile birlikte yapacaklardı. Tüm detayları gözden geçirip randevu aldık. Annemle birlikte gittik ve doktorumun pozitif yaklaşımı endişelerimizi azaltmıştı.
Ameliyat için 4 Ocak tarihi belirlendi. Ancak, ameliyat öncesi Covid teması riski beni endişelendirdi. Neyse ki ameliyat sabahı Covid testim negatif çıktı. Ameliyat öncesinde büyük bir titreme yaşadım. Hamdi Hoca’nın sakinleştirici bir şekilde “Nasılsınız?” sorusu bana çok iyi geldi.
Ameliyat başarıyla gerçekleşti. Sol göğüs alınmış ve yerine protez yerleştirilmişti. Patoloji sonuçları iyi çıktı ve erken tanı sayesinde hormon tedavisiyle bu hastalığı atlatabileceğim söylendi. 4 Ocak’ta ameliyat oldum, 22 Ocak’ta işime geri döndüm.
Ancak bu süreçte panik ataklar başladı. Kalp krizi ya da beyin kanaması geçirdiğimi sanıyor, acile gidiyordum. Bunun şiddetli bir panik atak olduğunu fark ettim ve tedaviye başladım. Antidepresan tedavisi çok iyi geldi. Erken tanı ve tedaviyle bu hastalığın önünü kesmiş ve hayata adapte olmuştum.
Sonrasında Kansersiz Yaşam Derneği ile yollarımız kesisti. Şu anda ameliyatımı gerçekleştiren doktorlarla farkındalık seminerleri düzenliyoruz. Dezavantajlı hastalara destek olmaya çalışıyoruz. Yaşadıklarımın bir sebebi olduğuna inanıyorum. Tüm bu deneyimler beni daha güçlü ve iyilik yapmaya daha kararlı bir birey haline getirdi. Erken tanı ve kanserle mücadele konusunda ne kadar farkındalık yaratırsak o kadar mutlu ve huzurlu olacağım. Hep şükredeceğim.